Kalkın Üstümden

 Canım Bebeğim,

       Bir akşam üstü bir mesaj gelmişti telefonuma " Canım Aşkım bugün hiç gülmedin bana" diyordu. Karşımdaki güzel kız. o güzel annenin gözbebeği olan kız, benim de gözbebeğimdi. Nasıl gülmem, nasıl sevmem? Onu o kadar çok sevdiğimi bildiği halde üzerime basması beni korkunç hissettirmişti. Annenin, babanın, kardeşin beni bu şekilde tanıması, olmadığım bir durum içine sokulmam gerçekten kötü günlerin habercisi gibi bir şeydi. Bir şarkıda da geçer " Çok sevdim, çok yenildim" Ona karşı zaafım olduğunu belki ilk günden anlamıştı. 

     Güzel kelimesi bile az kalır ya hani, biz çok güzeldik onunla. Hayal kurduğum ve hayal kurmayı sevdiğim ilk kız, kalbimi zapt eden en güzel kız, en güzel gülen kız, en akıllı kız,  benim kızım, benim güneşim, benim güzel sevgilim. Benden öylece bir anda çekip gitti. Belki  ben ayrılacağım diye kendi önce davrandı bilmiyorum. Ya da gerçekten sıkıldı, ya da ihanet etti. Ya da biri geldi aldı götürdü onu benden. O kadar cevapsız soru bıraktı ki bende anlatamam. Ben bende bıraktığı sebepsizliğe kızgınım. Konuşmalıydık, konuşabilirdik. Hak etmiştik. 1 sene geçen acı bir zaman yaşayamadıklarımız, yaşayamadığım. O benim her an aklımdayken kaçırdığımız 14 Şubat'ta bir başkasıylaydı. Doğum gününde bir başkasıyla, en güzel yaz akşamlarında bir başkasıyla. bir başkasına attı günün çok güzel geçesin günaydın mesajını, bir başkasına güldü. Bir başkasına dokundu nefesi, bir başkası öptü benim öptüğüm dudaklardan, bir başkasını keşfe daldı kuğu boynunu, bir başkasının eli gezindi saçlarında. ve ben acı içinde yeni güne uyanırken, açacağım tazminat davasının ateşiyle yaşıyorum. Bu beyaz çarşaf kadar temiz olmadı ki bizim dünyamız. 

Hoşçakal.

Yorumlar

Popüler Yayınlar